Siteye Abone Olmak İçin İzle Butonuna Tıklayın
Translate
Sayfalar
Youtube Kanalına Katılmak İçin Aşağıdaki Linke Tıklayın
İletişim
09/08/21
Ücretsiz Astrolojik Kişisel Analiz
05/08/21
Information About Basketball
Information About Basketball
If basketball is to be explained in its simplest definition, it is a game played by hand and aiming to put the ball in a basket-shaped net with a high height. The game of basketball was first invented by the Americans in 1891. In Turkey, basketball was first played in 1904 at Robert College in Istanbul. Our first national experience in basketball was against Greece on June 24, 1936 in Istanbul, and the match resulted in Turkey's victory.
In basketball, teams consist of 12 players, 5 of whom are on the field and 7 are substitutes. Players try to win the match by scoring more points than the opposing team by passing the ball through a circle with a height of 3.05 meters from the ground, called the basket, standing parallel to the ground.
The basketball court is 28 meters long and 15 meters wide and has a floor made of hardwood, concrete or hard soil. There are side and end lines that define the boundaries of the field. The diameter of the circle on which the ball will pass is 45 cm.
There is a net with a hole in the bottom of the circle so that it does not prevent the ball from passing through it. The approximate weight of the basketball is 600-650 g and the circumference is 75-78 cm.
Evde Tek Kalan Çocuğun Ölümü
Evde Tek Kalan Çocuğun Ölümü
Şehirden uzakta, mezarlığın karşısında iki katlı bir ev vardı. Evde burungil ailesi yaşıyordu. On iki yaşlarında bir de çocukları vardı. Birgün çocuğun annesi ve babsının her zamanki gibi bir işleri çıktı. Anne ve baba Fransa`ya gidecekti. Çocukları Ahmet`i dedsinin yanına bırakacaklardı. Ama Ahmet annesiyle babasının durmadan iş için onu dedesine bıraktıkları için kızıyordu. O yüzden annesi ve babasına kızarak şöyle dedi ; ''ben büyüdüm artık evde tek kalabilirim'' diye annesi ve babasına ısrar etti. Ama malesef vaz geçmedi. Annesi ve babası fransa ya gittiler. İkindi vakitlerinde çocuk eve geldi. Evin karşısındaki mezarlık çok ürkütücüydü. Çocuk akşam olunca televizyonun karşısına geçti. Saatler saatleri kovaladı. Saat gece yarısını geçti. Çocuk tek uyuyamadı. Gece televizyonda izledikleri korkunç flimler onun hayal gücüyle oynadı. Gece yarısı elektrikler gidince çocuk çok korktu. Çocuk o gece yağmurun başlamasıyla gök gürültüleriyle daha da korktu. Pencereler açıldı ve şimşekl çakmaya başladı. Bu gelişen olaylar çocuğu çok korkuttu ve ağlamaya başladı. Ama onu duyan olmadı. Çünkü evde yalnızdı. Bu sırada mezarlıktan
Hikaye Bölüm 32 Final
Hikaye Bölüm 32 Final
Herşey yolunda gidiyordu artık elimden tüm bunlardan biran önce kurtulmak için dua etmekten başka birşey gelmiyordu. hoca şekilleri çizdi. atakanla aynaları hocanın dediği gibi yerleştirdik. birtane ayna yerdeydi diğer aynaları duvara yaslamıştık. hoca herşey hazır dedi ve perdeleri çekti gidip kapıyı kontrol etti ve yere oturdu. hepimiz yerdeki aynanın etrafına toplanmıştık hocam külleri arapça birşeyler söyleyerek yerdeki aynanın üzerine serpti. o yerdeki aynanın üzerine külleri serptikçe diğer aynalar kararıyordu. hoca sanki kontrolünü kaybetmiş gibi arapça sözler edip bağırıyordu.birden susup atakana çevirdi aynada olan gözlerini, atakanın gözlerinden ise sadece korku görülebiliyordu. hoca tekrar aynaya dönüp
Hikaye Bölüm 31
Hikaye Bölüm 31
Çocuk önde ben arkada ilerliyorduk, evin en ucunda sağ tarafa döndü çocuk ben de onu takip edip girdim odaya, bir tane mum vardı ortada yanında oturan yaşlı 2 tane kadın vardı, hiç pencere yoktu ilk dikkatimi çeken bu olmuştu, duvarlara baktım hiçbir tablo ve benzeri şey gözükmüyordu, çocuk kadınlara dönüp beni işaret etti ve 'ene racül' dedi, bunu söyleyince kadınlar direk yüzüme ve ayaklarıma baktılar, gayet yumuşak bir ses tonuyla birisi otur oğlum buyur dedi, oturdum, beni hoca yolladı eğer sizde varsa ayna istiyorum dedim, hayır mı şer mi oğlum dedi kadın, diğeri hiç konuşmuyor sadece yaşlı gözlerle beni süzüyordu, şer dedim, kadının suratı düştü, evimizin içinde olmaz bizim ayna oğlum dedi, zamanında bütün aynaları ahıra kaldırmıştık orada olacaktı onları alabilirsin dedi, yanındaki küçük çocuğa arapça birşeyler söyledi kafasıyla beni işaret etti sanırım yardımcı ol diyordu, çocuk kendisini takip etmemi istedi ayağa kalktım, tam odadan çıkacakken
Hikaye Bölüm 30
Hikaye Bölüm 30
Artık alıştım diyordu, peki dedim madem ondan kurtulamadın hocam niye kurtulduğunu söyledi ya da onun gibi ilim sahibi birisini nasıl yanılttın, kurtulmuştum dedi, en azından uzaklaştırmıştım, hocam bana bir muska yazdı ve bu muskayı yanımdan ayırmamam gerektiğini söyledi, özellikle şunu tembih etti, eğer bu muskayı anan baban dahil her kim olursa olsun senden çıkarmanı isterse asla çıkarmayacaksın, banyoda bile boynunda tutacaksın dedi, öyle de yapıyordum, artık kabuslarım azalmıştı hatta hiç yok gibiydi lakin bir gün banyoda ayna karşısında saçlarımı tararken muska yine boynumdaydı, içeri annem girdi, hiç konuşmuyordu arkama geçti, aynadan görüyorum, boynumun dibinde nefesini hissediyorum annemin, ama hiç konuşmuyor, sonra muskamın ipine dokundu dedi, onu ağır ağır boynumdan kaldırıyordu ve ben hiçbirşey yapamıyordum donmuştum sanki, sonra birden
Hikaye Bölüm 29
Hikaye Bölüm 29
Odada hocam, Atakan, Tuğba ve ben kalmıştık, tekrardan hocam bu kötü şeyler neler, nasıl şeyler açıklayabilir misiniz dedim, hocam bir müddet durakladıktan sonra zar zor söyledi, hayız kanı gerekiyor dedi, şaşırdım direk kıza baktım bu sefer, hoca sözüne devam etti, hayızlı halde bekaretini yitirmemiş bir hanım kişinin hayız kanı dedi, kız kıpkırmızı oldu ama ben daha çok utandım bunları duyunca, gerçekler oğlum dedi, yapılması gereken bu, ne kadar arsızca utanmazca gelse de yolu bu devası bu dedi, odada bir sessizlik oldu kimseden çıt çıkmıyordu, zar zor kıza baktım, aynalardakini gördün mü dedim, kız bir müddet gözlerimin içine baktı ve kafasını evet manasında salladı çekinerek, belki kız bu yüzden ilgimi çekmişti, benim aynaların içinde gördüğümü o da gördüğü içindi belki, yalnızca ben bunları yaşadım zannederken, içime atarken, onun da benzer şeyleri yaşamasıydı aslında ilgimi çeken şimdi düşününce daha iyi anlıyorum. Kıza bakıp iyi misin peki şimdi dedim, iyiyim dedi sadece, sesi de kendi kadar güzeldi, bu kısa konuşmanın ardından yine bir sessizlik oldu, aslında hiç bahsetmiyorduk ama içten içe korkuyorduk akşamki mühür bozma olayından, hepimizin de aklı oradaydı, gece yakındı artık ve o yaklaştıkça
Hikaye Bölüm 28
Hikaye Bölüm 28
Bunu mühürlü kitapta görmüştüm dedi, hiçbirşey demeden yüzüne bakıyordum sadece ve dinliyordum, kardeşim dedi bu bir çeşit sınır dedi, nasıl yani dedim, onlarla ademoğulları arasında yapılmış bir anlaşma dedi, sessizce dinliyordum, bir taraftan hızlı bir sekilde yürümeye devam ediyorduk, iyi ki güneş ışığı altındayız dedi, niye dedim, emin ol dedi o kitapta bu sınırlar hakkında yazılanları duysan geceleri bu ormana girmek değil, yanından dahi geçemezsin dedi, ne olur peki diyelim ki gece geldik o yazılı ağaçların ortasına durduk dedim, ihlal etmiş olursun dedi, bu durumda senin vebalini onlar almaz, her türlü işkenceye ve ızdıraba kendin davetiye çıkarmış olursun dedi, bu laflardan sonra sustum sadece ilerliyorduk, nihayet ormandan çıktık hocanın evine vardık tekrardan, kapıyı açınca hayli şaşırdım, evde genç bir kız ve babası olduğunu tahmin ettiğim orta yaşlarda kasketli bir adam oturuyordu selam verip girdik içeri, hoca bizim sağ sağlim döndüğümüzü görünce sevindi, hiç oturmadan direkt lafa girdim
Hikaye Bölüm 27
Hikaye Bölüm 27
Hocam onların düğünlerini anlatmaya başladı, oğlum iyi dinle nasihatlerime kulak ver dedi ormanlık, ıssız, yalnız olduğun zamanlar birtakım alanlardan toplu halde geçerler, bazı bölgeler onların yolları üzerindedir, eğer birgün yalnızken, böyle bir düğün alayı görürsen, bir gariplik hissedersen, bu düğün alayı fazla sessiz ise, yüzlerine garip bir ifade ve bir duygusuzluk var ise sakın ola bakma o tarafa, kendi yolundan git, o alaya takılıp gitme, dedi, tamam hocam dedim ama bu telkinden sonra yalnız kalmaya korkuyordum ki halen yalnız geceleri bir yere gitme konusunda çekincelerim olur düğünlerini göreceğim diye, işte benim kendi oğlum dedi onların arasına katılmış, her zaman tembih ederdim, bu konuda uyarırdım ama nefsine hakim olamayıp onlara bakmış ve oğlumu almışlar dedi, bu benim suçum diyordu, onu yalnız yollamamalıydım dedi, lakin ben de onların oğlumu almalarına karşılık
Hikaye Bölüm 26
Hikaye Bölüm 26
Hocaya baktım kaşları çatık düşünceli düşünceli yere bakıyordu, oturdum mindere, kısa bir müddet yere bakarak sustu sonra anlatmaya başladı, başından beri tahmin ediyordum lakin olmamasını temenni ediyordum bunun oğlum dedi, hiçbirşey anlamadım aynı zamanda hiçbirşey de demedim sözünü tamamlamasını bekliyordum, anlaşma yapmış oğlum dedi, gözünü nasıl bir hırs, nasıl bir şer bürüdüyse, kendini onlara mühürlemiş dedi, sadece anlamsızca bakıyordum yüzüne, bu kitap dedi çok uzaklardan gelmiş, kitaba sahip olan kişi aynı zamanda onun verdiği bilgilerin yanında şerrine de ortak olur dedi, güce kavuştugunu zannedersin ama bu sahte bir güçtür bu kitabın yazarı da ademoğlu olarak doğan lakin onlara mühürlenmiş biridir dedi, kitap sana hayırlı birşey öğretmez oğlum dedi, eğer farkettiysen
Hikaye Bölüm 25
Hikaye Bölüm 25
Bindik arabaya gidiyoruz atakan'la, babamın aklı bende bunu biliyorum ama bunu kendim yapmalıydım, kitabı arka koltuğa attık, ben sürüyorum bu yanımda oturuyor, yaklaşık yarım saat hiç konuşmadık, yarım saat sonra atakan ötmeye başladı, emin misin kitabı hocaya gösterme kararında dedi, bi taraftan yola bakıyorum bi taraftan boynumu sağa çevirdim buna cevap veriyorum, bilader dedim, bu sefer benim dediğim olacak, eğer sen gelmek istemiyorsan durayım burda siktirol git, otostop ceke ceke gidersin, hiç birşey demedi önüne baktı, bende yola baktım, tek muhabbetimiz bu olmuştu yol boyunca, hocanın köyüne geldik, hava kapalıydı, dağlık olduğu için genelde yağmur falan çok yağardı, hocanın evinin önüne durdum, indi atakan isteksiz tavırlarla, ben de indim, kitabı aldım arka koltuktan, hocanın kapısını çaldık ses veren olmadı, tekrar çaldım yine ses veren olmadı, içeri girelim oradadır dedim, kapının kolunu indirdim
Hikaye Bölüm 24
Hikaye Bölüm 24
Ortalığı temizledik topladık, sonra odamda oturup muhabbete başladık, bilader senin bu konulardaki ilmi bilgin kısıtlı değil mi dedim, tabii ki benden çok daha iyi olarak bu işleri bilen insanlar var kardeşim dedi, peki dedim niye hep senin dediğin oluyor, kısıtlı bilginle onlardan ve ced lerinden nasıl kurtulacağız, bu işlerden kim çok iyi derecede anlıyorsa ona gidelim kitabı gösterelim, kitap bahsi geçince gözlerini kaçırıyordu, besbelli kitabı kendine saklayıp kimsenin bilmemesini ona ulaşamamasını istiyordu, ya işi daha da büyütmeyelim kardeşim kendimiz hallederiz herşey bu kitapta zaten onların da yapacağı bunları okunaklı şekilde çevirmek biz de çeviririz diyordu, cümlesini bitirince direk aldım elinden kitabı, eğer en ufak hareket yapsa diğer kolunu da ben kıracaktım orda, hiçbirşey diyemedi, yarın sabah ilk iş hocaya gideceğiz dedim, hoca lafını duyunca
Hikaye Bölüm 23
Hikaye Bölüm 23
Atakanın kolunu alçıya aldılar, adamın kol 2 yerinden kırılmış, bildiğin sırt tarafına doğru dönmüştü, o görüntü hala aklımda, hastanede biraz muhabbet etme fırsatımız oldu, sence kurtuldum mu dedim, içimdeki o karanlık gitmedi dedi, nasıl yani dedim, hani bundan sonra düzelecekti herşey, hani artık normal insanlar gibi sevgili yapacaktım, normal insanlar gibi uyuyacaktım, anam babam günler sonra rahat edecekti, kandırdın mı lan beni, hayır dedi yazanları yaptım, ancak bilmek için tekrar uygulayacağız gelen olmazsa bil ki başardık dedi, annemle babama ailesinin atakan'ı böyle görmemesini endişe edeceklerini söyledim yani onlara atakan'ın bir müddet bizde kalması gerektiğini söyledim, ben tepki verirler sanarken aksine sevindiler, yanımda bir arkadaşımın olması, normalleştiğimin göstergesiydi onlar için, lakin herşey bu şerefsiz yüzünden olmuştu benim de planlarım vardı, ilk defa burda itiraf edeyim kurtulduktan sonra öldürmeyi düsünüyordum ama buna gerek kalmadı sonrasında herneyse, bizim evdeydik bu olaydan tam 4 gün sonraydı, bu sürede tekrar çağırmayı denemedik, yine iyi birşey olarak bu günlerde hiç rüya da görmedim, o gece artık tekrar çağıracaktık, ancak bu sefer ben yönetecektim, kolu kırıktı adamın, gece herşeyi hazırladık, aynı şeyleri yapacaktık
Hikaye Bölüm 22
Hikaye Bölüm 22
Salona gittim, annemle babamın odalarında uyuduğunu düşünerek, çekmeceden mumları aldım, mutfaktan *** ları aldım, annemin odamdan kaldırdığı boy aynasını tekrardan koliden çıkarıp odama götürürken annem kalktı, artık en ufak şeyde iyimiyim diye beni kontrol ediyorlardı, napıyosun oğlum niye uyumadın dedi, artık iyiyim anne, aynamı falan geri koyacağım diyordum iyi olcağımı umarak, böyle bir bahane bulmuştum o anda, tamam da oğlum gece gece derdin neydi dedi, aynamı falan geri asınca daha iyi hissedecegimi söyledim, halbuki hiç alakası yoktu aynalardan korkuyordum halen de korkarım yaşadıklarımdan sonra, tamam oğlum nasıl iyi hissediyorsan öyle yap dedi, iyi geceler diyip yattı tekrardan, bütün malzemeler odamdaydı, yanımda ne kadar güvenmesem de atakan malzemeleri düzenliyordu, aynayı yüzü tavana bakacak şekilde koydu
Hikaye Bölüm 21
Hikaye Bölüm 21
Ambulansı aradık, kriz geçirmiş adam, ilk müdaheleyi yaparken hemşire bu yazı nedir dedi, bilmiyoruz tanıdığımız olur, ziyarete geldiğimizde böyleydi dedik, ıslak mendil ile sildi adamın alnını, bildiğin kül idi, hastaneye götürdüler ordan, yaşıyordu ancak o günden sonra düzelemedi, *** ruh ve sinir hastalıkları hastanesindeydi en son hala orda mı bilmiyorum, belki de yaptıklarının cezasını çekiyordu, bu karmaşanın ardından çağırdığımızın hala gidip gitmediğini bile bilmiyorduk, ne kadar nefret etsem de atakan'a ihtiyacım vardı, oturduk konuştuk, son çare kalmıştı, her ne kadar bir insan öldürmek kadar günahsa da, öldürecektik, ama bu sefer direk atakan'ın lafıyla hareket etmiyordum, çocuğu ne zaman öldürdüğünü sordum, kitapta bir ayin varmış, *** çocuğu öldürürsen onları kendine köle yaparsın diye, bu hırsla onlardan birinin cocugunu cagırmıs sonra
Hikaye Bölüm 20
Hikaye Bölüm 20
Bu Ece'nin amcası olacak lavuk, sorular soruyordu, yaşımı falan sordu, cevap verdim, sen atakanın kitabını gördün mü dedi, evet dedim, peki hiç bir ritüel düzenledin mi dedi, düzenlemeye çalışırken yangın çıkardığımı anlattım, ilk ne zaman bir ritüele şahit olduğumu, atakanın odasında sadece sessizce oturmam gerekirken, ses cıkardıgımı ve o ritüelin ilk şahit olduğum ritüel olduğunu aynı zamanda kötü sonuclandıgını söyledim, ritüel harici yaşadığın ilk olay bumuydu dedi, hayır dedim, daha öncesinde atakanın odasından sesler duydugumu filan söyledim, birinin kapıdan seslendiğini, sana dedi *** kabilesinden 5 tanesini yollamışlar, bunlar gerçekten güçlüdür ancak herkesin zayıf bir noktası vardır dedi, benden bazı malzemeler istedi bunu burda yazmıyorum, onları buldum getirdim. malzemeleri adama verdim, arka tarafta bir oda vardı 30 m2 civarı bir odaydı bu, ancak penceresine
Hikaye Bölüm 19
Hikaye Bölüm 19
Bu ilk olarak ece diye bir kızdan bu şeyleri öğrenmeye başlamış, derken iyice kızla muhabbeti ilerletmişler, bu kızın bir amcası varmış, kız çok övmüş amcasını, her cesit ilimi bilir amcam diye, adam bu işlerin uzmanı ama hep kötülük için kullanıyor ancak kendini atakan'a öyle tanıtmıyor, bu kitabı ve kolyeyi buna veren o adammış, dedim malmısın da alıyorsun belki kitaptan kurtulmak istiyordu birinin isteyerek alması gerekiyordu o da sendin komplo teorileri kuruyorum kafamda, ilgimi çekti diyor, adam buna övmüşte övmüş kitabı, işte her türlü isteğini yaparsın, herksen üstün olursun falan diye, yılan gibi diliyle etkilemiş, kolyeyle de kitabın direk bağlantısı varmış, kitabın icindeki bazı ritüelleri yapmak icin bu kolye gerekiyormuş, bu odada geçirdiği o saatlerde hep bunları denemiş saatlerce, günlerce, adam buna şöyle bir şey öğretmiş ve tembih etmiş, kimin yanında olacaksan bu tarifi yap eğer sana bir kötülüğü dokunursa onu
Hikaye Bölüm 18
Hikaye Bölüm 18
Atakan'ı kovduğunun gecesinde yatmaya yatağa gitmiş, pencereden biri tıklatmış, dönmüş bakmış kimse yok, pek bu tür şeylere kafa yormadığı için üstünde durmadan tekrar uyumaya koyulmuş, ancak kısa süre sonra tekrar pencere tıklatılmış, gitmiş pencerenin önüne açmış camı kimse yok camı kapatmış, banyoya elini yüzünü yıkamaya gtmiş, aynaya bakarken alnında birşey görmüş bunun birkaç saniyelik birşey olduğunu söylüyor, arapça birşey yazıyormuş kül gibi siyah birşeyden, gözünü kapatıp actıgında hicbirsey yazmıyor, titriyormuş banyoda olduğu yerde kendini odaya zor atmış, girdiğimde pencere açıktı diyor, kendim açık bırakmadığıma da eminim diyor, o gece sabaha kadar oturmuş, sigara içmiş, o gün staj yaptıgı yere gitmiş akşama kadar o gece olanları düşünmüş akşam mecburen geri eve gelmiş, kapıyı açmış, koltuğunda biri oturuyor, gözlerimi kapatıp açtım diyor yine
Hikaye Bölüm 17
Hikaye Bölüm 17
Salona gidip oturduk, babam ve akif'e aynı şeyi benim üniversite okuduğum şehirdeki yatak odamda da bulduğumu söyledim, anlamını bilmiyorduk ancak iyi birşey olmadığı aşikardı, peki atakan neden bunu bize yapıyordu, akif onu evden kovduktan sonra hiç eve girmemişti, bunu ne zaman oraya koymuştu, demek ki, akife de iyi davranıyor ancak arkasından iş çeviriyordu, yani onu evden kovmadan oraya koymuştu, atakan'ın bana olanların en büyük suclusu oldugunu düsünüyordum ki bu düsüncemde haklıydım, belki onların cocuklarını öldüren bile ben degildim, benim üzerime sucu atan da atakan olabilirdi, bu düsünceleri sakin bir zamanda düsünmek icin kafamdan kovup sadede geldim, akif'e atakan'ın nelerden bahsettigini sordum, bir kitaptan bahsetmiş akif'e, tahminime göre bana verdiği kitaptı bu, kitabı bulması gerektiginden, isterse akif'in de onlara katılabileceginden bahsetmiş, benim kötülük yaptıgımı, kendisine ihanet ettigimi söylemiş, bunlar akif'in dudaklarından döküldükçe şaşkınlığım artıyordu, zira ben ona bilerek ve isteyerek hiçbir zaman kötülük yapmamıştım, nereye gidebileceği hakkında hiçbir fikrin var mı dedim, akif bilmiyordu nerede olduğunu, ancak
Hikaye Bölüm 16
Hikaye Bölüm 16
İlk gözüme çarpan atakan'ın odası olmuştu, kapısını açtım, bomboştu, toplayıp götürmüştü eşyalarını, biraz ürperdim herşeyin başladıgı yer orasıydı çünkü, kendi odama rüyalarımı gördügüm yere gittim, burası da bomboştu, dışarı baktım, rüyalarımdaki sokaklar, ancak bu sefer insanlar dolaşıyor, gökyüzü mavi, rüyalarımı hatırlamaya çalışıyorum, tam olarak nasıl başladığını, yataktan kalkıyordum, dışarı bakıyordum, ilk pencerenin önünü inceliyordum, hiçbirşey yoktu, odanın kapısının altını inceledim orada da birşey yoktu, son olarak yatak koyduğum yerin altındaki parkelere baktım, parkelerden birinde ufak bir delik vardı, elimi soktum, elime bir kabuk geldi, içinde ölü bir kurt vardı, birazcık toprak, birde kücük kagıda arapça harflerle birşeyler yazılmıştı, o an beynime dank etti, bu şerefsiz onları bana bulaştırmak istemişti, niye böyle birşey yapıyordu peki, her zaman yüzüme gülen adam bunu niye yapmıştı, hemen babama dedim
Hikaye Bölüm 15
Hikaye Bölüm 15
Sonra kapı çaldı, hoca kimsin diye seslendi, gelen ses babama aitti. Hoca bana baktı, sonra kapıya yöneldi kapının dibine gelince durdu, arapça birşey söyledi, dışardan ses gelmedi, hoca bağırarak bir kez daha söyledi, yine ses gelmedi, sonra *** senmisin dedi babamın adını söyleyerek, benim hocam dedi, kapıyı açtı hoca dışarda gerçekten babam duruyordu, hoca gir içeri dedi, bir taraftan babamın ayaklarına bakıyor ve eve girebilecek mi onu kontrol ediyor, ayakları normaldi ve eve girmişti, gerçekten babamdı, telaşlıydı, oğlum dedi sarıldı, ne oldu baba dedim, iyisin değil mi oğlum dedi, iyiyim baba gecenin bu saatinde ne yapıyorsun burda dedim, bizim evin yakınında depomuz vardı orda yangın çıkmış, kullanmıyorduk depoyu, yıllardır öyle duran depo cayır cayır yanmış, babamda benim odamın yanmasından sonra depo da yanınca korkmuş ben iyimiyim diye bakmaya gelmiş, bu olaylarla alakası var diye düsünmüş, benim yanımda hiçbirşey yok sadece gömlek ve pantolonla gelmiştim hocanın evine, öyle duruyorum hoca evinde, cep telefonu cekmiyor, hocanın ev telefonu dahi yok, tv yok, adam elektrigi sadece
Hikaye Bölüm 14
Hikaye Bölüm 14
3 gün boyunca hoca evinde kal, hoca ekmeği ye, hoca suyu iç dedi, susuyordum sadece, ben susuyordum, babam susuyordu, bezmiş bir vaziyette oturuyorduk sadece, peki dedim aileme bir zarar verirlerse ne yapacağım, başka çaremiz yok dedi, hayır ailene zarar vermezler demesini beklerken beni derin bir endişeye sevk etti, babama dönüp baktım, sadece yalandan bir gülümseme vardı suratında, ah baba ah içinden neler geçiyordu o an ne korkular ne ızdıraplar kimbilir, babamla konuştuk, oğlum dedi merak etme kimse bize birşey yapamaz sen 3 gün boyunca hocanın evinde kal 3 gün sonra almaya gelirim dedi, gözleri dolu doluydu, ben babamı öyle görünce ağlamaya başladım, babam ağlamadı sadece sarıldı bana ve çıkıp gitti, arabada ağlıyor olmalıydı, aklım ondaydı, bir taraftan annemi düsünüyordum, hep evde dursaydım okumasaydım, yada sanayide işçi olsaydım daha mutlu olurdum diye düsündüm, milli egitime sövdüm, üniversiteye sövdüm, evden ayrılmama sövdüm, o cocukla hic tanısmasaydım bunların hicbiri olmazdı diye düsündüm, kendime sövdüm insanlara cabuk güvendigim icin, bu düsüncelerle gözlerim dalıp gitmişken
Hikaye Bölüm 13
Hikaye Bölüm 13
Odaya girdim, her yer simsiyah, aslında odaya girince yine bana bir oyun oynayacaklarını düşündüm, eskisi gibi korkmuyordum onlardan, çünkü okulumu mahvettiler, ailemi mahvettiler, en fazla ne yapabilirlerdi ki, herşey harabeye dönmüştü, ayağımın altında bir fazlalık hissettim, ayağımı kaldırıp baktığımda kolyem yerde duruyordu, ancak simsiyah olmuştu, kitabı arıyordu gözlerim ama o yangından yanmadan cıkması imkansızdı, kolyemin kapağını açtım, resmim hala duruyordu ancak, o ana kadar yaşadıklarımdan en ürkütücüsüydü belki de, resmimin alın kısmında o yazı vardı bu sefer rüya degildi herşey bizzat oluyordu, rüya ile gerçegi karıstırıyordum sanki, yazı kül ile yazılmıştı, kolyem kapalıydı, resim sağlamdı peki o yazıyı oraya kim yazdı neden yazdı, artık bu soruları sormuyorum, cünkü biliyorum onlar yaptı, hatta ismiyle söylersem 5 inin arasından yapan *** olmalıydı kesinlikle, bu kolyeyi
Hikaye Bölüm 12
Hikaye Bölüm 12
Kitabı açtım, yanına sözlüğü koydum, ilk olarak kitabın başındaki 2 kelimeyi sözlükten arayıp buldum, ateş ve ilim çıkıyordu, ateşin ilmi demek oluyordu bu sanırım, sonra atakanın söylediği sayfadaki kelimeleri tercüme etmeye çalıştım ancak bunların karşılıgı yoktu harf harf tercüme ettim, tuhaf kelimeler çıkıyordu, bunlardan biri de atakanın bahsettiği 5 isimden biriydi, 3 harfli bir kelime isteyen olursa söyleyebilirim, atakanın söyledigi sayfadaki başlıgı tercüme edince yok etmek oldugunu gördüm, yok etmek yazan bir sayfanın altında, atakanın söyledigi isim vardı, atakan bana onlardan birini yok ettirmeye calısıyordu o zaman, peki neden bana yaptırıyordu bunu, onun aklına benim kitabın heryerini acıp inceleyecegim gelmemişti sanırım, direk onun dedigi sayfayı acıp yazıları yazıp yakarım diye düsünüyordu, ilk sayfayı actım, rüyamda gördügüm gözlere benzer bir resim vardı sadece tasvirdi. kitabı sadece sözlükten tercüme etmek anlamak çok zordu, harflerin hepsi birbirine benziyor zaten, ancak ilk sayfadaki
Hikaye Bölüm 11
Hikaye Bölüm 11
Odama gittim, bir sigara yaktım, pakette 2 tek kalmıştı, yarın sigara alsam bari filan diyorum kendi kendime, herşey normal gibi davranmaya çalışıyorum, onları düşünmemeye, normal bir insan gibi olmaya çalışıyorum, yatağıma uzandım yine tavana bakıp düsüncelere daldım, odadan ayna ve tablolar gidince bayagı genişlemiş geliyor oda gözüme, ama o beynimin en ucundaki şeye hakim olamıyorum, o kitabı açmalıyım dedim içimden ve kalkıp annemlerin odasının kapısını caldım bir anda, annem telaşla actı kapıyı ne oldu oglum dedi, birşey yok anne iyiyim sadece bir resim istiyorum dedim ne yapacaksın oglum bu saatte resmi dedi, ben lazım dedim sadece, annem cantasında tasıdıgı bana ait bir vesikalıgımı verdi oglum geleyim beraber yatalım dedi resmi verirken, yok anne gerçekten iyiyim dedim, tekrar odama gittim resmin kafa kısmını kesip kolyeye taktım ve kolyeyi boynuma astım kitabı açtım sonra
Hikaye Bölüm 10
Hikaye Bölüm 10
Annem kapıyı açtı, suratı asıktı korku ile karışık bir şaşkınlık vardı sanki yüzünde, yalandan gülümsemeye çalıştı, girdik içeri, açmısınız dedi annem, dinlenme tesisinde çorba içmiştik o yüzden evde yemek yemedik, tv açmıyoruz, öyle üçümüz oturuyoruz, annem bişeyler düşünüyor gibi, ne oldu anne dedim, yok bişey oğlum dedi, ki anlarım kesinlikle birşey olmuştu biz gidince, sen dedim benden gizledikçe emin ol benim psikolojim daha da bozulacak ne olduysa anlat dedim, babama baktı, sonra oğlum dedi, bugün biraz tuhaf şeyler oldu dedi, içerde uzandım yatıyordum, mutfaktan ses geldi dedi, kalktım baktım, tabakların hepsi yerde ocağın dört yeri de sonuna kadar alev almış yanıyor, ama gazı açma düğmeleri hepsinin kapalıydı gözümle gördüm dedi, musluğu açtım, ateşin üzerine döktüm dedi, daha önce hiç görmediğim şekilde bir duman çıktı sönünce dedi, hemen içinden
Hikaye Bölüm 9
Hikaye Bölüm 9
Babam hemşireye atakan *** 'ın odası nerde dedi, hemşire tarif etti girdik serum takmışlar, yatakta yatıyor, atakanın saç baş dağılmış sakal uzamış robinson crusoe gibi olmuş, beni görünce ağlamaya başladı, kulağıma yalnız konuşalım dedi, baba dedim kapının önünde biraz beklermisin, çıktı babam dışarı, artık yalnızdık, oğlum dedim senle tanıştıgım güne o kadar pişmanım ki dedim, beni nelere bulaştırdın dedim, benim dedi fazla zamanım yok gelecekler benim için dedi, eve git dedi, benim yatağın altındaki kolyeyi al, resmimi sök yak, içine kendi resmini koy, bir tane de k***s yazan el yazması üzerinde *** simgesi olan bir kitap olacak dedi al onu sondan bir önceki sayfayı aç dedi, o şekilleri yaz bir kağıda sonra hepsini gece o kabusları gördügün saat kaç ise yak dedi yakarken ** sayfadaki sözleri oku her yaktıgın kagıt icin 10 kere oku dedi, adam resmen beni bir illetin içine çekmişti peki bu söylediklerini yaparsam gerçekten artık bu kabuslar bitecekmiydi bunu sordum, bu yap dediklerinin manası nedir dedim, eğer gitmelerini istiyorsan
Hikaye Bölüm 8
Hikaye Bölüm 8
Yine o kabusu gördüm, hava kızıl, güneş yok, yine üniversite okudugum şehirdeki evdeyim, yine arkamı dönüyorum, ancak bu sefer farklı birşey vardı, atakanın yüzünü görüyordum, size nasıl tarif edeyim, gözleri masmavi, siyah dişleri var, upuzun saçları var, bana baktı hiç unutmadığım 2 cümleyi söyledi, il hüvel, illa bin zitr, o masmavi gözlerini bana dikip bunları söyledi, konuşamıyordum, sadece o masmavi gözlerine o uzun saçlarına, kararmış dişlerine bakıyordum, babamın sesiyle uyandım, annem babam başımda bağrıyorlardı, kalktım, ne oluyor dedim, oğlum iki saattir arapça bişeyler söylüyorsun dediler, baba dedim yine aynı kabusu gördüm, biri bana 2 cümle söyledi dedim, bıçağın nerde dedi, arabada kalmış baba dedim, siz annenle oturun ben getiriyorum hemen oğlum dedi, asla yanından ayırma bir daha sakın dedi, annemle oturdum babamı bekliyorum, 10 dakka oldu babam halen aşagıda arabadan bir bıçak alıp gelemedi, anne dedim beraber gidip bakalım, ne olacaksa olsun artık, annem oğlum biraz daha bekle gelmezse polise haber veririz diyor, ne polisi manyakmısın dedim, alt tarafı aşağı ineceğiz diyorum, aslında bunun nedenini şöyle söyleyim size,
Hikaye Bölüm 7
Hikaye Bölüm 7
Oğlum dedi dedem, bu dünyada yalnız değiliz dedi, işte böyle öğüt verip duruyor, içimde dedeme karşı nefret oluştu yani o an parçalamak istedim, dede dedim öğütüne ihtiyacım yok, o yaşıma kadar asla dedeme saygısızlık etmemiştim ama o an öyle demek geldi öyle de dedim, dedem sustu babam bana bakıyor ama normalde bu saygısızlıgımı asla affetmez, acıyarak bakıyor sanki bana, baba dedim niye öyle bakıyorsun, seslenmedi, ne yapacaksınız dedim neyim var benim dedim, herkes susuyor, zaten psikoloji kalmamış, hergün aynı kabus, hocanın kovması, ailemin sadece basını egip susması, yalvarırım dedim söyleyin, oglum dedi babam seni birine götürecegiz o sana yardımcı olacak, kim baba dedim, ismini söyledi, gitmem ben ona dedim, adamı tanımıyorum ama, öyle bir şey var ki tanımadıgım adama karsı nefret duyuyorum, gitmem ona baba diyorum, babam tamam diyor yine sadece, ertesi gün zorla dedem babam ben bindik gidiyoruz, köye 1.5 saat uzaklıkta baska bir köyde yaşayan bu adam, neyse geldik bu köye,
Hikaye Bölüm 6
Hikaye Bölüm 6
Bilader dedim şu an seni anlamakta zorlanıyorum dedim, yani senin şu anda yaptıkların ve benim yaptıklarım dedim, normal şeyler değil dedim, senden tek isteğim bu kabuslardan kurtulup eskisi gibi olmak dedim, eğer benden rahatsız oluyorsan evi ayıralım sen kal burda ben giderim dedim, bak dedi bunlar güclüler dedi, sen istedin dedi, ulan dedim ben neyi istedim dedim sen zorla beni bu olaya şahit yaptın dedim, hayır dedi ben sana her seferinde sordum, sen tamam diyerek buna dahil olmayı kendin seçtin dedi, ailemi arıyorum bilader dedim sen normal degilsin dedim, aradım evi, bizimkiler köydeymiş, üzüm kaynatmaya gitmişler, bilen bilir pekmez yapıyorlar yani, ben geliyorum dedim, niye falan dediler, patronla anlaşamadık boşuna burda durmayım falan dedim, iş yerine gittim hesabımı kapattım, eve hiç ugramadan direk terminalden otobüse bindim, memlekete vardım, ordan köy otobüsüyle köye vardım, babamlar dedemgilin evde olurdu direk vardım eve, oturduk sohbet ediyoruz, biraz bu olayı çıtlattım yani kötü rüyalar görüyorum dedim, köyün hocası var, ona götürelim dediler bişeyler yazar belki falan dediler. Tamam dedim, akşam oldu
Hikaye Bölüm 5
Hikaye Bölüm 5
Çıkardı kolyeyi açtı içini atakanın resmi vardı gözleri yerindeydi boncuk falan yoktu, kolyeye bakakalmıştım, sen bu resmi nasıl gördün dedi, oglum dedim bu o kolye degil dedim gözlerin kesik yerinde boncuklar vardı dedim, hayır dedi bu aynı kolye dedi, ancak farklı olan tek şey var dedi, nedir dedim, onların sana bakış açıları dedi, kimlerin dedim ne diyorsun oğlum dedim, onlar dedi, diğerleri, kardeşim dedim bak içki içen boş bir adam olabilirim ama lütfen dedim böyle şeylerle korkutma dedim, ben korkutmuyorum dedi aksine sana yardım ediyorum dedi, acık konusacagım dedi, seni sevmeyenler var, o gördügün kabuslar bunla alakalı dedi, peki dedim sen beni sevmiyormusun arkadasın degil miyim seni görüyorum rüyamda dedim, onun ben oldugumu nereden biliyorsun dedi, sana isimlerini söyleyecegim dedi sen de bize katıl dedi, oglum siz kimsiniz dedim size niye katılıyım dedim, bana 5 tane 3 er harfli isim söyledi isteyen olursa bu isimleri yazarım, bunlar kim ne bicim isim dedim arkadaşlarım dedi. Bu mumları telefon gibi düşün dedi, çok eski zamanlardan beri bu mumlarla haberleşildi dedi, ben sadece dinliyorum, içimden sure okuyacak oldum, daha okumadan
Hikaye Bölüm 4
Hikaye Bölüm 4
Yattım yatağıma bu düşüncelerle uykuya daldım, uyandım, susamıştım yine su doldurdum sürahiden bu sefer doluydu, gece uyanınca uykum kacıyor bir de böyle biriyle aynı evde olunca bir kez uyanınca bir daha uyuyamıyor insan, ışığı açtım o zaman laptopum yok atakanın kötü bir laptopu var odasında benim kullanabilecegim ise sadece salonda 1 masaüstümüz var ki o saatte o adamın olduğu evde kalkıp salona gidip pcye oturmam yani, sigara yaktım direk, ışık açık sigara içiyorum, kapı çaldı açtım kimse yok, atakan diye seslendim ses yok, emindim kapı calmıstı yani sigara da icmistim uykum acılmıstı, atakan diye daha sesli bagırdım yine ses yok, kapattım kapıyı koridora çıkmıyorum, kapattım kapıyı bi sigara daha yaktım, bu sefer bir ses geldi, yaşlı bir kadın sesi sanki, kapıyı aç dedi, bu ne lan artık dedim açtım kapıyı kimse yok, cep telefonumu aldım atakanı arıyorum adam 10 metre ilerde odasına gitmiyorum arıyorum, açtı telefonu ses yok alo dedim ses yok ulan konuş dedim ses yok, yeter artık lan diye bağırdım, bir daha odama girme dedi kapattı, sabaha kadar oturdum sabah agzını yüzünü dagıtıcaktım, neyse sabah oldu kalktım direk odasına gittim kapısını caldım.
Hikaye Bölüm 3
Hikaye Bölüm 3
Yine ev karanlık, nefret ederdim, evde birileri olsun ışık açık olsun ses olsun isterdim, fobimi dersiniz ne dersiniz bilmem ama bu da böyle bir huy, açtım ışığı gittim atakanın kapısına çaldım kapıyı yine önce ışığı sonra kapıyı açtı, biraz konuşalım dedim istersen senin odana geçelim dedim, odam dağınık şimdi sen salona git ben geliyorum dedi, gittim salona oturdum, geldi bu yanıma, dedim oğlum bu gittiğin yol yol değil, ben senin aklına uyarak burda kaldım üç beş kuruş kazanayım diye ama sen kendin çalışmıyorsun vaktini odanda harcıyorsun dedim, haklısın kardeşim dedi bu aralar bazı sorunlarım var falan dedi, ne sorunu oğlum anlat biz arkadaşız dedim, işte ailesiyle arası iyi değilmiş babası kocaman adamsın git çalış oku bak millet hem calısıp hem okuyor biliyorsun durumumuzu falan demiş, ee dedim bak babanın bu laflarından sonra hala odada oturup vakit geçirmeyi nasıl kendine yediriyorsun falan dedim, tamam kardeşim dedi yarın iş aramaya çıkarım dedi, benim aklımda da o iş aramaya gidince odasına girip nelerle uğraşıyor görmek var merak ediyorum, rüyamda onu görmem tesadüf mü, odasından gelen sesler ne,
Hikaye Bölüm 2
Hikaye Bölüm 2
Kapıyı açmamla şok olmam bir oldu bütün odaların lambaları sönük, koridorda mumlar yanıyordu, küçük mumlardan, ışığı açtım hemen bunun odasına gittim kapıyı çaldım önce ışığı sonra kapıyı açtı, bu mumlar ne oğlum dedim, ya kusura bakma kardeşim elektrikler kesilmişti yanık unutmuşum dedi, zaten ona karşı içimde şüphe vardı iyice tırsar olmuştum, hiç uzatmadım odama çekildim bir sigara yaktım tavana bakıp düşünüyorum, acaba bu son günlerde olanlar neydi diye, böyle olaylardan tırsmam normalde ama beyler o anı yaşayınca yani eve gelip karanlık bir evde yanan 3 tane mum görünce gerçekten tırsıyor insan ki daha onun öncesinde adamın odasından sesler geliyor kapının altından duman gibi birşey çıkıyordu kapıyı çalınca adam yeni uyanmış gibi kalkıyor yani artık işi bırakıp memlekete mi dönsem gelince de bu evden ayrılsam mı diye düsünmeye baslamıstım ama kendime cesaret veriyordum, tesadüf diyordum. Herneyse o gece tavana bakarken uyuyakalmışım, sabah oldu uyandım ancak üzerimde
Hikaye Bölüm 1
Hikaye Bölüm 1
3 sene önce temmuz ayıydı, ortalık yine cayır cayır yanıyor, vantilatörü kendime çevirmişim, tereyağda erimiş örgü peynir gibi koltuğa yayılmış tv izliyorum, üniversite 1. sınıfı yeni bitirmişim keyfim yerinde kendime bakıyorum, saçı uzatıyorum top sakal bırakmışım, o yaz planım tatilimi memlekette geçirmekti, lakin ev arkadaşım ikimizin de maddi durumunun iyi olmaması sebebi ile, üniversiteyi okuduğumuz şehirde kalıp çalışmak konusunda beni ikna etmişti, ev arkadaşımı tanıyalı 1 yıl dahi olmamıştı, ama kırk yıllık dost gibi olmuştuk onunla, nasıl aynı eve çıktığımızı da anlatayım da, devlet yurdunda kalıyordum bununla aynı odadaydık bundan hariç 2 kişi daha vardı ama biz bunla iyi anlaştık eve çıktık neyse, herşey bu yanlış kararı vermemle yani o zaman başlamıştı, devlet yurdunda o kadar iyi o kadar dürüst olan bir adam meğerse çok başka taraklarda bezi olan, hayallerimden bile ötede ilimlerle uğraşan biriymiş.
Dev Kitap Arşivi Part3
Dev Kitap Arşivi
Merhaba değerli yükselen ışık evreni üyeleri. İçerisinde çok sayıda ve çeşitli türlerde pdf formatında kitaplar bulunan harika bir arşiv paylaşılmıştır. İhtiyacınız olan kitaplara erişmek için aşağıda yer alan
Dev Kitap Arşivi Part2
Dev Kitap Arşivi
Merhaba değerli yükselen ışık evreni üyeleri. İçerisinde çok sayıda ve çeşitli türlerde pdf formatında kitaplar bulunan harika bir arşiv paylaşılmıştır. Kitaplara aşağıda yer alan
Modern Klasikler Serisi Kitapları Arşivi
Modern Klasikler Serisi Kitapları Arşivi
Merhaba değerli yükselen ışık evreni üyeleri. İçerisinde çok sayıda pdf formatında modern klasikler serisi kitapları bulunan harika bir arşiv paylaşılmıştır. Kitaplara aşağıda yer alan
Dev Kitap Arşivi Part1
Dev Kitap Arşivi
Merhaba değerli yükselen ışık evreni üyeleri. İçerisinde çok sayıda pdf formatında kitaplar bulunan harika bir arşiv paylaşılmıştır. Kitaplara aşağıda yer alan
Felsefe Kitap Arşivi
Felsefe Kitap Arşivi
Merhaba değerli yükselen ışık evreni üyeleri. İçerisinde çok sayıda pdf formatında felsefe kitapları bulunan harika bir arşiv paylaşılmıştır. Kitaplara aşağıda yer alan
Mitoloji Kitap Arşivi
Mitoloji Kitap Arşivi
Merhaba değerli yükselen ışık evreni üyeleri. İçerisinde çok sayıda pdf formatında mitoloji kitapları bulunan harika bir arşiv paylaşılmıştır. Kitaplara aşağıda yer alan
French Listening Arşivi
French Listening Arşivi
Merhaba değerli yükselen ışık evreni üyeleri. İçerisinde çok sayıda French Listening dosyaları bulunan Fransızca öğrenmek kişilere özel harika bir arşiv paylaşılmıştır. Kaynaklara aşağıda yer alan
Polisiye Kitap Arşivi
Polisiye Kitap Arşivi
Merhaba değerli yükselen ışık evreni üyeleri. İçerisinde çok sayıda pdf formatında polisiye kitapları bulunan harika bir arşiv paylaşılmıştır. Kitaplara aşağıda yer alan
Feminist Kitap Arşivi
Feminist Kitap Arşivi
Merhaba değerli yükselen ışık evreni üyeleri. İçerisinde çok sayıda pdf formatında feminist kitap bulunan harika bir arşiv paylaşılmıştır. Kitaplara aşağıda yer alan
Çocuk Gelişimi Kitapları Arşivi
Çocuk Gelişimi Kitapları Arşivi
Merhaba değerli yükselen ışık evreni üyeleri. İçerisinde çok sayıda pdf formatında çocuk gelişimi kitapları bulunan harika bir arşiv paylaşılmıştır. Kitaplara aşağıda yer alan
Kişisel Gelişim Kitapları Arşivi
Kişisel Gelişim Kitapları Arşivi
Merhaba değerli yükselen ışık evreni üyeleri. İçerisinde çok sayıda pdf formatında kişisel gelişim kitapları bulunan harika bir arşiv paylaşılmıştır. Kitaplara aşağıda yer alan
Biyografi Kitapları Arşivi
Biyografi Kitapları Arşivi
Merhaba değerli yükselen ışık evreni üyeleri. İçerisinde çok sayıda pdf formatında biyografi kitapları bulunan harika bir arşiv paylaşılmıştır. Kitaplara aşağıda yer alan
Psikoloji Arşivi
Psikoloji Kitapları Arşivi
Merhaba değerli yükselen ışık evreni üyeleri. İçerisinde çok sayıda pdf formatında psikoloji kitapları bulunan harika bir arşiv paylaşılmıştır. Kitaplara aşağıda yer alan
Binlerce E Kitap Bulunan Arşiv
İçerisinde Binlerce E Kitap Bulunan Arşiv
Merhaba değerli yükselen ışık evreni üyeleri. İçerisinde yaklaşık 20000 'e yakın pdf formatında kitap bulunan harika bir arşiv paylaşılmıştır. Kitaplara aşağıda yer alan
03/08/21
Anne Rice - Bir Vampirin Hikayesi
Anne Rice - Bir Vampirin Hikayesi
Pdf formatındaki Anne Rice - Bir Vampirin Hikayesi adlı kitaba aşağıdaki Anne Rice - Bir Vampirin Hikayesi indir butonu üzerinden kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Zeki Velidi Togan Arşivi
Zeki Velidi Togan Arşivi
Pdf formatındaki çok sayıda kitap içeren Zeki Velidi Togan adlı arşive aşağıdaki Zeki Velidi Togan arşivi indir butonu üzerinden kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Wilbur Smith Arşivi
Wilbur Smith Arşivi
Pdf formatındaki çok sayıda kitap içeren Wilbur Smith adlı arşive aşağıdaki Wilbur Smith arşivi indir butonu üzerinden kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
ÖLÜ GELİN
ÖLÜ GELİN
Ben Minibüsü ile köyden köye dolaşarak kap kaçak satan bir seyyar satıcıyım. 1973 yılında Güney doğudaki illerimizden birinin merkeze uzak olan köylerini dolaşıyorduk. Her zamanki gibi akşam üzeri satışı bitirip yemeğimizi yedik. Karşıdaki kahveye geçip çayımızı içerek yorgunluk attık. Kahveden ayrılırken yanımıza gelen kahveci,Gençler karanlık bastı gece burada kalın biz gece Şehre inmeyiz sabahı bekleriz dedi. Ben gülerek amca sen ne diyorsun. Ben her gittiğim köyde bir gece geçirsem
SİYAH PARDESÜLÜ ADAM
SİYAH PARDESÜLÜ ADAM
Bundan 4 sene önce, kardeşim, 5, ben de 14 yaşındaydım. Bir akşam, kardeşim benim yanımda yatmak istedi. Bir türlü uyutamadım. Sonra bir baktım ki uyumuş. Saat, 02:00’ye geliyordu. Bense kız arkadaşımla mesajlaşıyordum. Bir ara kardeşim, uykudan uyandı ve bana dünüp, “Sen, beni çocuk parkına götürmüyorsun!” deyip yanımdan kalktı ve annemle babamın odasına yöneldi. Bense şaşkındım. Aslında hep götürürdüm; ama rüyasında
Ders Alınması Gereken Gerçek Bir Hikaye
Ders Alınması Gereken Gerçek Bir Hikaye
Nasıl bir dünya da yaşıyoruz yaaaa... Yaşanmış gerçek bir öykü... Bir genç cumartesi gecesi bir partiye gidiyor. Çok eğleniyor, birkaç bira içiyor Partiden tanıştığı bir kız ondan çok etkilenmiş görünüyor ve onu başka bir partiye davet ediyor Hemen kabul ediyor ve diğer partinin gerçekleştiği yerde birkaç bira daha içiyor ve daha sonra anlaşıldığı üzere birileri buna uyuşturucu veriyor (hangi uyuşturucu olduğu blinmiyor). Daha sonra bu genç uyandığında içi buzla doldurulmuş bir küvette Çırılçıplak olduğunu anlıyor. Hala içkinin etkisinde olduğunu hissediyor ve etrafına baktığında yalnız olduğunu anlıyor, etrafına bakıyor göğsünde rujla yazılmış bir kâğıt olduğunu fark ediyor Kğıtta yazanları görünce
Esrarengiz Bir Olay
Esrarengiz Bir Olay
Sevgili arkadaşlar sizlere başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum.Vanlıyım 24 yaşındayım. Geçimini ziraat ve hayvancılıkla yapan bir ailenin oğluyum. Her yıl yaz mevsiminde köye gider hayvancılık ve daha çok buğday ve yonca ekimi yapardık. Bir gün ektiğimiz bir tarlanın suyunu kontrol etmek için tarlaya gitmiştim. Gittiğim tarla büyük ve düz bir dağın üzerindeydi köye yaklaşık 2 Km uzakta. Tarlaya vardığımda suyun gelmediğini gördüm gidip bakayım dedim. Tarlaya gelen su ise köyümüzde bulunan en büyük dağın dibinden kaynak suyu gibi gelir.Suyun en başından tarlaya gelen su patlak vermişti onardıktan sonra suyun akışı ile beraber tarlaya doğru yavaş yavaş yürüyerek bir sigara yakmak istedim. Hava rüzgârlı olmamasına rağmen yaktığım her kibrit sönüyor. Ya bir gariplik vardı ya da bana öyle gelmişti kibriti bitirmeme rağmen ateş yanmıyor ve arkamdan
Lanetlenmiş Cinler
Lanetlenmiş Cinler
Başımdan geçen garip ama gerçek olan bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum. Henüz çocuktum. 12 yaşındaydım. Ablamla aynı odayı paylaşıyorduk. Büyük bir oda ve karşı, karşıya yataklarımız, bir de büyük bir penceremiz vardı. Bir gece uyurken, bir el beni dürtükledi. Ben de bilinçsiz, uykulu uykulu gözlerimi açıp, hemen pencereye doğru baktım ve
Oyuncak Bebeklerin Sırrı
Oyuncak Bebeklerin Sırrı
Sen Kimsin?
Sen Kimsin?
Lanetli Mary Efsanesi - Bloody Mary
Lanetli Mary Efsanesi - Bloody Mary
01/08/21
Ücretsiz Arşiv
Pdf formatındaki çok sayıda kitaba aşağıdaki ücretsiz kitap indir butonu üzerinden kolaylıkla ulaşabilirsiniz.