Hikaye Bölüm 2
Kapıyı açmamla şok olmam bir oldu bütün odaların lambaları sönük, koridorda mumlar yanıyordu, küçük mumlardan, ışığı açtım hemen bunun odasına gittim kapıyı çaldım önce ışığı sonra kapıyı açtı, bu mumlar ne oğlum dedim, ya kusura bakma kardeşim elektrikler kesilmişti yanık unutmuşum dedi, zaten ona karşı içimde şüphe vardı iyice tırsar olmuştum, hiç uzatmadım odama çekildim bir sigara yaktım tavana bakıp düşünüyorum, acaba bu son günlerde olanlar neydi diye, böyle olaylardan tırsmam normalde ama beyler o anı yaşayınca yani eve gelip karanlık bir evde yanan 3 tane mum görünce gerçekten tırsıyor insan ki daha onun öncesinde adamın odasından sesler geliyor kapının altından duman gibi birşey çıkıyordu kapıyı çalınca adam yeni uyanmış gibi kalkıyor yani artık işi bırakıp memlekete mi dönsem gelince de bu evden ayrılsam mı diye düsünmeye baslamıstım ama kendime cesaret veriyordum, tesadüf diyordum. Herneyse o gece tavana bakarken uyuyakalmışım, sabah oldu uyandım ancak üzerimde
bir ağırlık var, kalktım pencereden dışarı baktım, hava kızıl, ancak ilginç birşey var güneş gözükmüyor havada, sadece iç bunaltan bir kızıllık, sokaklar bomboş biraz daha yatıyım diyip arkamı dönmemle atakanı o masmavi gözleriyle bana bakarken ve ayakları ters bir halde görmem bir oldu ancak yüzü görünmüyor sadece bana baktıgını görebiliyordum, olduğum yerde bayılır gibi olurken uyandım, ter içinde kalmıştım hayatımda böyle bir kabus görmemiştim, saat gece 2:30 du ama sanki yıllardır uyuyor gibiydim, o anki çaresizliği anlatmak çok güç sadece oturdum yatağa ve kendime bir taraftan teselli veriyorum, kendimi güldürmeye çalışıyorum işte bu zamana kadar anlatılan hikayerlerden dolayı böyle bir kabus gördüğümü, bunun bilinçaltımın bana oynadığı bir oyun olduğunu falan söylüyorum, herneyse, her zaman odamda su bulundururdum baktım sürahi boşalmış kendime sövdüm, ışığı açtım su almaya mutfağa gideceğim ancak böyle bir kabustan sonra, mutfağa gitmeye korkuyordum, aldım sürahiyi ilerliyorum karanlık koridorda, ışık açma düğmesi koridorun sadece diğer ucunda yani benim odamdan evin diğer yerlerine gitmek için o koridordan geçip daha sonra ışığı yakmak gerekiyor, odamın kapısını açık bıraktım koridoru biraz aydınlatsın diye hızlı adımlarla mutfağa doğru gidiyorum. Nihayet mutfaktaydım, musluğu açtım suyu dolduruyorum, bir taraftan musluğa sövüyorum niye bu kadar az akıtıyorsun diye, sürahi doldu musluğu kapadım arkamı dönmemle atakanı görmem bir oldu, sürahi yere düştü, betim benzim attı, bu noldu kardeşim dedim kusura bakma korkuttuysam falan dedi, dedim önemli değil bilader de ses vermeden niye geliyon gecenin köründe diye buna biraz atar yaptım, yaa işte susadım da kalktım falan diyor, nasıl sessizce yılan gibi ne ara geldin arkama da bekliyorsun diyorum içimden, tamam dostum iç suyunu dedim koridorun ışığını yaktım, atakan mümkünse koridorun ışığını söndürme benim odanın ampulünde arıza var az ışık veriyor dedim, ne diyim korkuyorum senden kapatma ışığı mı diyim öyle bi bahane uydurdum işte, gittim odama sabah ezanı okunana kadar sigara içtim düşündüm sigara içtim düşündüm, 1-2 saat uyuyup sabah işe gittim, düğün salonunda çalışıyordum iş rahattı aslında, öğrenci için parası da idare ederdi bahşişlerle falan iyi bile sayılabilirdi, benim aklıma girip çalışalım burda kalalım gitmeyelim memlekete diyen atakan ise ancak evde odasında vakit geçiriyordu eve gidince konuşacaktım biz bu yazı burda çalışıp para biriktirmek icin geciriyoruz, sen odandasın sürekli vaktine yazık diyecektim neyse akşam oldu o gece patron bırakmadı kürtlerin dügünü vardı iyi bahşiş verirlerdi benim de işime geldi açıkcası gece 1 gibi işten çıktım eve gidiyorum yürüyerek yarım saat falandı düğün salonunun uzaklığı bizim eve bu saatte otobüs yoktu yürüyerek eve varmıştım kapıyı açtım. Yine ev karanlık, nefret ederdim, evde birileri olsun ışık açık olsun ses olsun isterdim, fobimi dersiniz ne dersiniz bilmem ama bu da böyle bir huy, açtım ışığı gittim atakanın kapısına çaldım kapıyı yine önce ışığı sonra kapıyı açtı, biraz konuşalım dedim istersen senin odana geçelim dedim, odam dağnık şimdi sen salona git ben geliyorum dedi, gittim salona oturdum, geldi bu yanıma, dedim oğlum bu gittiğin yol yol değil, ben senin aklına uyarak burda kaldım üç beş kuruş kazanayım diye ama sen kendin çalışmıyorsun vaktini odanda harcıyorsun dedim, haklısın kardeşim dedi bu aralar bazı sorunlarım var falan dedi, ne sorunu oğlum anlat biz arkadaşız dedim, işte ailesiyle arası iyi değilmiş babası kocaman adamsın git çalış oku bak millet hem calısıp hem okuyor biliyorsun durumumuzu falan demiş, ee dedim bak babanın bu laflarından sonra hala odada oturup vakit geçirmeyi nasıl kendine yediriyorsun falan dedim, tamam kardeşim dedi yarın iş aramaya çıkarım dedi, benim aklımda da o iş aramaya gidince odasına girip nelerle uğraşıyor görmek var merak ediyorum, rüyamda onu görmem tesadüf mü, odasından gelen sesler ne, ama benim de işim vardı o gün neyse sabah beraber çıktın bunla yolda ayrıldık ben düğün salonuna gittim bu iş aramaya gitti, ben biraz temizlik falan yaptım iş yerinde, sonra patrondan izin aldım bikaç saatliğine eve doğru yardırıyorum, o odada nelerle uğraşıyor artık öğrenecektim adam hiç odadan çıkmıyordu çünkü eve vardım kapıyı açtım...Bu tarz hikayelerin devamı ve paylaşımlardan öncelikli haberdar olmak için ABONE OL bağlantısına tıklayın ve daha sonra karşınıza çıkan ekranda izle butonuna tıklayarak sitemize abone olun ve birçok konuda öncelik kazanın:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder