Siteye Abone Olmak İçin İzle Butonuna Tıklayın

Translate

İletişim

Yükselen Işık Evreni İletişim

05/08/21

Hikaye Bölüm 11

Hikaye Bölüm 11


Odama gittim, bir sigara yaktım, pakette 2 tek kalmıştı, yarın sigara alsam bari filan diyorum kendi kendime, herşey normal gibi davranmaya çalışıyorum, onları düşünmemeye, normal bir insan gibi olmaya çalışıyorum, yatağıma uzandım yine tavana bakıp düsüncelere daldım, odadan ayna ve tablolar gidince bayagı genişlemiş geliyor oda gözüme, ama o beynimin en ucundaki şeye hakim olamıyorum, o kitabı açmalıyım dedim içimden ve kalkıp annemlerin odasının kapısını caldım bir anda, annem telaşla actı kapıyı ne oldu oglum dedi, birşey yok anne iyiyim sadece bir resim istiyorum dedim ne yapacaksın oglum bu saatte resmi dedi, ben lazım dedim sadece, annem cantasında tasıdıgı bana ait bir vesikalıgımı verdi oglum geleyim beraber yatalım dedi resmi verirken, yok anne gerçekten iyiyim dedim, tekrar odama gittim resmin kafa kısmını kesip kolyeye taktım ve kolyeyi boynuma astım kitabı açtım sonra

atakanın dedigi sayfayı bulup açtım, ne oldugunu anlamadıgım ancak tahminime göre fars ya da arap harfleri ile yazılmış kelimeleri yazdım kagıtlara, sonra ben ne yapıyorum dedim kendi kendime, atakanın yüzünden bunlar başıma geldi zaten, halen onun dediği şeyleri yaparsam daha büyük bir çamura batmayacağım ne malum diye düsündüm, aslında sadece hocanın dediklerini yapayım hatta bu kitabı hocaya götüreyim diyorum, o dogrusunu yapar ne yapılması gerektigini bilir diyorum, ancak o kitap benim artık, hocaya neden götüreyim ki hem belki hoca herkesten kötü biri bunu bilmiyorum, belki kitabıma sahip olmak istiyor, her türlü seyi düsündüm, sonradan 5 dakika kafamı egip durup düsününce, kötü düsünceler daha agır bastı ve bu kitabı sadece atakanın dediği şekilde neden kullanayım ki, kimbilir daha neler yapabilirim bu kitapla atakanın söyledigi sayfaların haricinde zamklı sayfalarda neler vardı acaba, bu düsünceleri kafamdan kovmaya calıstıkca daha agır bicimde tekrar yer ediyordu. sonunda kendime hakim olamadım bütün sayfaları tek tek yavaşça ayırdım, sayfaların hepsinin üst taraflarında belli şekiller altında ise arapça ya da farsça olduğunu tahmin ettiğim yazılar vardı, hiçbirşey anlamıyorum, anlasam neler yapabileceğimi düşündüm, kitaptan bir kelimeyi kağıda yazdım resim gibi çizdim demek daha doğru olur, amacım onu sabah olunca bir kitapçıya götürüp hangi dilde ise ona göre bir sözlük almak, atakan'ın dediği şeyi yapmaktan vazgeçtim kagıtları yakmadan kitabın arasına koydum, kitabı yatağın altına koydum kolye ise boynumda takılıydı, sırtüstü yatağa yattım, baktım bu sırada, kalan tekleri de içmişim, bir küfür savurdum, niyeyse üzerimde bir gerginlik vardı, tavana bakarken uyuyakalmışım, üzerimde ağırlık vardı kalktığımda, direk cama yöneldim, hava kızık ateş gibi tıpkı, yine üniversite okudugum şehirdeki evimdeyim, sokaklar bomboş dünyada tek ben varım sanki, arkamı döndüm kimse yok, odanın kapısından biri beni çagırıyor, gelmiyorum dedikçe geri geri gittikçe, gel diyor, bakıyorum kapıya annemin gözleri bu, insan annesinin gözlerini her yerde tanır, annemin gözlerini görünce karanlık koridora dogru atıyorum kendimi, sarılıyorum ona, ancak sırtı tuhaf annemin elime kül geliyor ona dokunnca, yere bakınca ayaklarının ters oldugunu görüyorum tekrardan, yüzüne bakınca uzun ve kirli saclı siyah disli gözlerinin yerinde 2 cift alev olan birini görüyorum yüzü ve bedeni atakan ancak gözleri o ana kadarki gördüklerimden farklı bildiğin alev alev yanıyor, birşeyler söylüyor bana nefret dolu bakarak anlamıyorum, birşeyi işaret ediyor bakıyorum kolye boynumda, kolyemi işaret ediyor, açıyorum içini bakıyorum kendi resmim var ancak kafamın alnına kül ile benim yatmadan önce kitapcıya göstermek icin yazdıgım yazı yazılmış, tekrar ona bakıyorum, beni boğmaya çalışıyor sonra babamın sesiyle uyanıyorum, anneme bagırıyor git su getir diye, babam oglum iyimisin kabus mu gördün yine diyor, sadece evet baba demekle yetiniyorum. yine kendi kendime bağırarak konuşup gülüyormuşum, sesimi duyup gelmiş babam, babam uyu oğlum hadi yanındayım dedi, uyudum sabaha kadar, kalkınca ilk iş kitabın arasına koyduğum kağıdı alıp kitapçıya gitmek oldu, rüyamda kül ile alnıma yazılan şey ile kağıtta yazan şey aynıydı bayağı bir merak ettim ne olduğunu, kapıdan çıkacakken annem çağırdı, kahvaltı hazırlamış, yemem için ısrar etmesine rağmen acelem olduğunu söyledim, babam sofrada oturuyordu ona da biraz geç gelebilirim sen kahveye falan git istersen baba dedim, aslında geç gelme gibi bir niyetim yoktu direk sözlük alıp kitabı incelemekti amacım, vardım şu cemaatçi kitapçılardan birine onlar bilir diye, adam kağıdı aldı bana baktı, bu arapça dedi, ne yazıyor abi dedim, gel yazıyor dedi, donup kaldım, adam iyimisin dedi, iyiyim abi dedim bana arapça geniş kapsamlı bir sözlük verirmisin dedim, aldım sözlüğü verdim parasını çıktım kitapçıdan, eve doğru gidiyorum, ancak aklımda türlü düşünceler var rüyamda resmime neden gel yazılmıştı neden gel diyorlardı, benden ne istiyorlardı bu düsüncelerle eve vardım, babam kahveye gitmişti, annem açtı kapıyı eve girdim, direk odama geçtim...

  

>Hikayenin Onikinci Bölümüne Ulaşmak İçin Tıklayın<



Bu tarz hikayelerin devamı ve paylaşımlardan öncelikli haberdar olmak için   ABONE OL   bağlantısına tıklayın ve daha sonra karşınıza çıkan ekranda izle butonuna tıklayarak sitemize abone olun ve birçok konuda öncelik kazanın:)



Sitede Paylaşılan Diğer Hikayelere Ulaşmak İçin Tıklayın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder